Ana içeriğe atla

7/3 Fermente Temizlik 1

 



Fermantasyon ile Dönüşüm Sanatı

İleri Dönüşüm Sanatı Fermantasyon

7. Bölüm

3. Kısım

Kadim Temizlik

Fermente Temizleyici

Gıdalarımızı hazırladığımız mutfağımızda tezgâh, masa gibi yüzeylerin temizliğinde, bulunduğumuz odanın havasını temizlenip yenilemede kullanacağımız, bitkilerimizin yapraklarını canlandırabileceğimiz, evcil hayvanlarımızın tüylerini tararken kullanabileceğimiz kısacası her alanda kirlenmeden temizlik yapabileceğimiz bir tarif fermente temizleyici. 

Geleneksel temizliğe baktığımızda Atalarımız 3 temel malzeme ile yüzyıllar boyunca hem bedenlerini hem yaşam alanlarını temizlemişler. Su, sirke ve sabun…

Yaşamın kaynağı su ile, yaşayan fermente bir mayi olan sirkeyi buluşturup yanına yağlar ve kül suyu ile elde ettikleri bol köpüklü sabunu da eklemişler. Böylece kendi bedenlerinde, evlerinde ve çevrelerinde canlı doğal floranın dengesini bozmadan, yaşayan bir temizlik sağlamışlar. 

 

Peki günümüzde neden her şey bozuldu?

Atalarımızın üç temel malzemeyle yaptığı temizliği, bizler yüzlerce ürünle zor yapar hale geldik. Bütünü zehirli kimyasal içerikten oluşan ve sentetik kokularla temizlik hissi yaratan, solunması, dokunulması halinde ciddi problemler çıkaran, yanlışlıkla içilmesi halinde ise hayati tehlike arz eden birçok toksin temizlik ürünlerinden hijyen uğruna medet ummak doğru mu? Toksin temizlik ürünleri zehirli içerikleriyle evimize girip, kıyafetlerimizi, mutfağımızı, tuvaletimizi ve yaşamımızı ele geçirirken, 

bizler hijyen sağlamak için kullandığımız bu temizlik ürünleriyle, mikrop ve bakterileri adeta kimyasal silahlarla yok etmek için saldırıyoruz. Peki mikropları tamamen yok etmek mümkün mü? Mikrop ve bakteriler her 15 dakikada içerisinde, bir nesil üreyebildikleri için, bu sorunun yanıtı kısa bir süreliğine yok edilebilirler olabilir. Ancak mikroplar yeniden hem de her seferinde daha da güçlenerek, hızla üremeye devam ederler. Görünen o ki, toksin temizlik ürünleriyle mikropların tamamına açmış olduğumuz bu savaşta, kendimizi yavaş yavaş zehirleyerek savaşı baştan kaybediyoruz. 

Çözüm, zararlı mikroplardan kurtulmak için faydalı mikrop ve bakterilere odaklanmamız gerektiğiyle alakalı. Doğal koruyucularımızı yani faydalı bakterileri ve mikroplardan oluşan ordumuzu tekrar oluşturabiliriz, onlar zaten bu işin ustasıyken bizim çaba harcamak için çırpınmamıza gerek yok. Yaşadığımız mekanları temizlerken kullandığımız temizlik ürünleri evimizin doğal mikro florasını oluşturur. Bağırsak floramızın sağlığını yediğimi yiyecekler kadar, yemediklerimiz, soluduğumuz hava ve evimizin florası belirler.

Mikrop ve bakterilerin de hayatta kalmak için temel ihtiyaçları diğer canlılarla gibi barınma, beslenme ve üremedir. İç güdüsel olarak, barındıkları bölgeye giren diğer farklı kolonideki mikroplar uzaklaştırılması gereken yabancılardır. Onları floradan uzaklaştırarak evlerini yani yaşam alanlarını korurlar. Toksin temizlik ürünlerinden arınmış bir yaşam alanında, dost bakteriler üreyebilir ve zararlı bakterilerle doğal olarak savaşırlar. Evinizdeki kötü mikroplara savaş açmış dost (FLORA) mikroplardan oluşan bir ordunuzun olması sizce de iyi olmaz mıydı?

Zararsız temizliğin de bir adım ötesine geçerek, İnsana ve doğaya faydalı, yaşayan bir temizlikle çıtayı biraz yükseltmiş gibi görünebiliriz, aslında çıtayı sadece olması gerektiği yere çekiyoruz, yani doğal dengeye.

 

Yaşayan Temizlik doğal denge demektir. 

Bedenimiz, yaşadığımız ev ve içinde bulunduğumuz dünyadan bağımsız değildir. Yaşadığınız yeri toksinlerle zehirlemeye devam ederken, sadece doğal beslenerek sağlıklı olabileceğimizi düşünmek sağlıklı bir yaklaşım değildir.

Doğal ortamda zararlı bakteriler dengeli bir şekilde yer alırken, hiçbir zaman tamamen yok olmazlar. Doğal denge bozulduğunda ancak çoğalıp güçlenirlerse bizim için bir tehdit oluşturabilirler. Dengeyi sağlayacak faktör ise iyi bakterilerin doğal popülasyonudur. Mikrop ve bakterilerin tümünü hedef alan toksin temizlik ürünleri, faydalıları da yok eder, böylece doğal flora ve denge unsuru ortadan kalkar. Siz evinizde bile bulunmayan faydalı askerleri, bedeninize, bağırsaklarınıza davet etmek için türlü besin ürünlerine yönelirken, onlar toksin ürünlerin etkisiyle sizden hızla uzaklaşır floranızda tutunamazlar. 

Probiyotik kelimesinin yaşam için anlamında olması, ne kadar gerekli olduklarını bize ispat eder gibidir. Probiyotiklerin en ilgi çekici yönlerinden biri, sahip oldukları detoksifikasyon (organizmanın kendisine zararlı olan toksik maddelerden temizlenmesi) etkidir. Bu bölümde probiyotiklerin, vücudunuza kötü toksinlerin atılmasında ve genel denge ve üstün sağlık yaratmada nasıl yardımcı olabileceği hakkında bilinmesi gereken en önemli başlıklardan bahsedeceğim.

Açıkçası, probiyotikler, gastrointestinal sistem (vücudun çiğneme, sindirim, emilim ve boşaltım işlemlerinin meydana geldiği ağızdan anüse kadar olan bölümü kapsar) üzerinde ciddi bir pozitif etkiye sahiptir. Burası yemeğin parçalandığı ve önemli besinlerin emildiği yerdir. Bağırsaklar optimum performans göstermediğinde, vücudun geri kalanı acı çeker. Vücutta biriken toksinler genellikle bağırsaklarda ve karaciğerde (vücudun filtreleme organı) birikirler. Örneğin, serbest radikaller birikirler ve bu da organlara zarar verebilir, kanser diyabet gibi kronik hastalıkların zeminini hazırlarlar. İşte bu yüzden probiyotiklerin diyetinize ve hayatınızın her alanına dahil edilmesi bu kadar avantajlı ve gereklidir.

Probiyotikler sizi aşağıdaki yollarla temizlemeye yardımcı olur.

Ağır metallerin azaltılması. Zamanla vücutta biriken kurşun, arsenik, cıva ve kadmiyum gibi ağır metallerin atılımını hızlandırır.

Karaciğerin temizlenmesi. Probiyotikler karaciğer sağlığında önemli bir rol oynamaktadır. Bağırsak florasının onarılmasıyla birlikte karaciğerin yükü büyük ölçüde hafiflerken, karaciğer artık günlük rutin işlerini kolaylıkla yapar hale gelir. Karaciğerinizi detoks etmeye yardımcı olarak, cildinizi bile canlandırır ve pürüzsüzleştirir. Probiyotikler oldukça etkili güzelleştirici faydalar sağlar.

Termal yazıcı makbuzları, konserve yiyecek kapları, kâğıt para ve plastik su şişeler gibi şeyler Bisphenol A olarak bilinen endüstriyel bir kimyasal içerir. Bu kimyasallar içeceklerimize ve yiyeceklerimize sızabilir ve sağlıkla ilgili birçok konuda endişelere neden olabilir. Yapılan bilimsel araştırmalar, probiyotiklerin bu tür kimyasalların emilimini en aza indirmek ve vücudunuzda birikmesini engelleyerek, sağlığa zararlı etkilere yol açmayacak şekilde BPA atılımını arttırdığını gösteriyor. Yaşasın probiyotikler ve fermente besinler.

Perklorat, jet yakıtı gibi itici gazlarda ve aynı zamanda gıda ambalajında bulunan (statik elektriği kontrol etmek için kullanılır) doğal olarak oluşan ve üretilen bir kimyasaldır. Bazen içme suyumuza bile giriyor. Bunları da mikrop dostlarımızın parçalayarak atılmasını sağladıklarını bilmek güzel.

Buğday, vücudumuzun yeterli enzim üreterek parçalanma yeteneğine sahip olmadığı bir dizi protein içerir (en bilineni glüten). Bu sindirilmemiş proteinler kan dolaşımınıza girdiğinde, genel sağlığınıza kolayca zarar verebilir. İyi haber, son araştırmalar vücudun yapışkan proteinleri parçalayabilen ve toksisitelerini azaltabilen düzinelerce probiyotik bakteri türü ürettiğini göstermektedir. Probiyotiklerin önemi bir kez daha gözler önünde. Bağırsaklarımızı sevelim.

Antibiyotikler, alerjiler ve stres, Candida'nın aşırı büyümesine neden olabilecek unsurlardan sadece birkaçıdır. Bu durum bağırsak florasının dengesizliği ile bağlantılıdır ve astım, IBS diğer otoimmün hastalıklar da dahil olmak üzere, rahatsız edici sağlık koşullarının gelişmesine neden olurlar. Probiyotikler bağırsaklarınızı faydalı bakterilerle doldurur, böylece zararlı Candida mayalarını kaplarlar (büyümek için daha az alanları kalır). 

Demek oluyor ki tam bir detoks için canlı probiyotik bakteri kolonileri içeren fermente besinleri tüketmek son derece mühimdir. 

Peki bedenimizin temizliği için hayati önem taşıyan probiyotikleri evimizin detoksu için neden kullanmayalım? Hadi gelin o zaman yaşayan temizlik ürünlerini evde yapmayı öğrenelim.


Malzemeler

1 ölçü yaşayan fermente elma sirkesi 

3 ölçü su

Limon, portakal ve citronella uçucu yağları- 500 ML karışım için 3 er damla yeterlidir.

 

Yapılışı

Bütün malzemeyi cam bir beher ya da sürahide karıştırın, fısfıs başlıklı cam bir şişeye doldurun ve kullanıma hazır. Başta odanızın ve evinizin havasına sıkarak bulunduğunuz mekanları havasından başlayarak dönüştürün. Enerjisi ve florası dönüşen mekanlarda siz de her an iyiye doğru dönüştüğünüzü her nefeste hissetmeye başlayın. Fermente temizleyiciyi bitkilerinizin yaprak ve çiçeklerine belli aralıklarda sıkabilirsiniz, bu onlara ek besin sağlarken yapraklarında da canlılık ve parlaklığa sebep olur. Evcil hayvanlarınızın tüylerine sıkın, pire keneyi uzaklaştırın ayrıca tüylerinin dökülmesini yavaşlatıp parlak ve canlılıklarını destekleyin. Mutfak tezgahını, masayı onunla temizleyin. Elinizin dokunduğu, değdiği her yere sıkarak temzileyin, fermente temizleyicinin yaşayan temizlik askerlerinden ve ferahlatıcı nefes açıcı, iyileştirici kokusundan faydalanın.

 

Yorumlar

İlgili Diğer Yayınlar

Rafine Şekersiz Siyez Keki

Rafine şeker kullanmadan en eski un olan 10 bin yıllık unla, siyez unuyla kek yapalım mı? Rafine şeker yerine ne kullanmak lazım. Sunni tatlandırıcılar da en az şeker kadar zararlıyken geriye ne kalıyor?  Ya bal ve pekmez. Bal ısıyla temas edince toksik etki yaratıyor. Pekmezde zaten çok uzun süre kaynatılarak yapıldığı için bu etki maalesef mevcut. En iyisi soğuk sıkım pekmezler tüketmek. Aranırsa bulunuyor. Pekmezi de ısıya dayanıksız olması yüzünden kullanmıyorum pişirilecek tariflerde. Geriye şeker yerine kullanabileceğim çok fazla da seçenek kalmadı. Meyvenin kendi şekeri dışında.  Tatlandırıcı için olgun muz ve kuru dut kullandım. Hurma ya da kuru üzüm, gün kurusu kayısı da kullanılabilir. Fermente mutfağımda kullanılmayan malzemeler; Rafine tuz, Rafine şeker, Rafine endüstriyel un (organik ve tam buğday unu da olsa kullanmıyorum) Kabartma tozu, Şekerli vanilin, Kakao (yalnızca ham kakao kullanıyorum) Zeytin yağı, Hindistan cevizi yağı  ve tereyağ...

Kitap- Ferda Uslu İçindekiler

  Kitap- Ferda Uslu  Fermantasyon ile Dönüşüm Sanatı İleri dönüşüm Sanatı Fermantasyon Bu kitap, 07.07.2023 Yılında Ferda Uslu tarafından kaleme alınmıştır. Kitabın tüm hakları yazara aittir. Kitap sadece ferdauslu.net kişisel blogda djital olarak yayınlanmıştır. Bu bölümden başlayarak tamamına bu blogdan ulaşılabilir. Kitabın baskılı yayını yoktur. Kitapta anlatılan her şey yazarın kişisel yaşam deneyimine dayanmaktadır, hiçbir sağlık iddası yoktur. Djital yayın tarihi; 25.11.2024 İletişim  ferdauslu@fermentemutfagim.com fermentemutfagim.com telefon 0850 255 44 11 Giriş Ferda Uslu  Kimdir? İçindekiler 1.Bölüm   Fermantasyon Nedir?   -Bilinen En Eski Gıda Koruma Tekniği Fermantasyon -Probiyotik- Prebiyotik ve Simbiyotik Kavramları -İleri Dönüşüm Sanatı Fermantasyon   -Mikro Evrenden Makro Evrene Sonsuz Dönüşüm -Bağırsaklar, Zihin ve Ruh -Die of iyileşme Sendromu -Ağız ve Cilt Florası -Kadim Şifa Kaynağı Fermantasyon -Sonsuz İyileşme Gücü  

Ev Yapımı Cildi Besleyen Krem Yapılışı

Beslenme deyince aklımıza, vücudumuza sadece oral yolla alınan besinlerin gelmesi doğal . Ancak cildimize de temas eden her şeyin derimiz tarafından emilip, kanımıza  karışması gibi bir gerçek var. İşte bu yüzden, ev temizliği, kişisel temizlik ve bakım ürünlerinde kimyasaldan arınmış doğal ürünlere yönelmediğimiz sürece tam anlamıyla doğal beslenmiş olamayız. El, yüz, vücut kremlerinde de bir sürü zararlı kimyasalın, boyanın, parfümün, raf ömrünü uzatan koruyucu katkı maddelerinin olduğunu  tahmin etmesi zor değil. Ufak bir araştırmayla kozmetikte kullanılan zehirlere kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Havalar soğumaya başlayınca ellerimin doğal nemini kaybettiğini ve cildimin kuruduğunu fark ettim. Evde kantaron yağı olduğu için, bir müddet kantaron yağı uyguladım ama pek bir faydası olmadı. Kantaron sıvı bir yağ olduğu için ciltte uzun süre kalmıyor. Ben de başladım kremleri araştırmaya. Güzel bir tarife ulaştım ama her zamanki gibi tarifi birebir uygulamak yerine kendim...