Ana içeriğe atla

 Kitap- Ferda Uslu

Fermantasyon ile Dönüşüm Sanatı

İleri Dönüşüm Sanatı Fermantasyon

4. Bölüm

İçten Dışa Detoks

4. Kısım

Beslenmemizde Yer Alacak Diğer Yiyecekler

Mevsiminde ilaçsız yetişen bol bol taze sebzeler, yeşillikler.

Kök sebzeler

Tatlı patates

Ceviz, badem, fındık, kaju gibi çiğ kuru yemişler

Zerdeçal, zencefil seylon tarçını, acı biber, kara biber, nane, kekik, kimyon, defne yaprağı, sumak gibi faydalı baharatlar

Fermente edilmiş baklagiller

Bitkisel sütler

Çimlendirilmiş tohumlar

Ham kakao

Kinoa, Cihia, karabuğday gibi proteini yüksek süper besinler.

 

Yukarıdaki yiyeceklerden istediklerimizi her gün beslenmemize ekleyebilirken, aşağıdakileri haftada bir iki defanın üzerine geçirmeden kullanabilirsiniz.

Hurma, kuru kayısı, incir gibi kuru meyveler

Taze meyveler

Patates,

Basmati pirinci

Ham bal.

 

21 gün boyunca yukarıda bahsi geçen yiyecekleri,

fermente besinleri, yağ ve tuzun dışında taze sebzeleri ve çok olmamak koşulu ile meyveleri yiyeceğiz. Tabağımız taptaze sağlıklı enerji dolu yiyeceklerle dolu olsa da porsiyonlarımızı abartmadan, açlığımızı ve tokluğumuzu gözlemleyerek, tokluk hissimiz oluşuncaya kadar yemeğe devam ederek, oluşan tokluk hissinin ardından yemeği bırakarak beslenmemize özen göstereceğiz. Yediğimiz öğün ya da öğünleri rutin olmaktan çıkartıp bir ritüel haline dönüştüreceğiz. Bunu yaparken ağzımıza giren her lokmanın tadını alıp, güzelce çiğneyip, minnet ve şükür duygusuyla yediğimiz yiyeceklerin şifasını duyumsayarak yutacağız. Her bir lokmayı farkındalıkla yerken, yiyeceklere hak ettiği saygıyı gösterip, yiyeceğin bize dönüşeceğini bilerek, yiyecek ile aramızdaki duygusal bağları kesip, yerine bedenimize gerekli enerji ve şifa aracı olduklarının bilincini yerleştireceğiz. Yemek yediğimiz zaman diliminde yalnızca yemeğimizi yiyeceğiz, yani yerken başka hiçbir şeyle meşgul olmayacağız. Bu süre zarfında televizyon izlemeyecek, telefonla ilgilenmeyecek ya da birisiyle konuşmayacağız. Tüm benliğimizle orada, o anda o yemeği yerken, odaklanacağımız tek şey yemek yiyor oluşumuz ve yediğimiz yemek olacak ve yemeğe karşı olan tavrımızı gözlenmeyeceğiz. Yemek yemek bizim için meditatif bir eyleme dönüştüğünde yediğimiz her lokmadan aldığımız lezzetin inanılmaz derecede arttığını göreceğiz ve yiyeceğin tüm şifasıyla bedenimizin iyileşmesini gözlemleyeceğiz.

Programımızda Baklagillere de yer vereceğiz ancak onları fermente ederek pişireceğiz. Baklagilleri nasıl fermente edeceğimiz konusu bu bölümün devamında anlatacağım konular arasında. Çeşitli tohumlara da listemizde yer var, tohumları filizlendirerek besin değerlerini ve sindirilme kapasitelerini arttıracağız. Tohumların nasıl filizlendireceğini de ileriki bölümünde detaylı olarak anlatacağım.  

 

Detoks Sürecinde Yasaklı yiyecekler Listesi

Et ve süt ürünleri

Hayvansal gıdalar

İşlenmiş gıdalar

Hazır gıdalar

Paketli gıdalar

Rafine tuz, şeker

Un

Glüten

Ekmek,

Pirinç

Bulgur

Makarna

Kahve

Alkol

Kola ve gazlı içecekler

Soda.

 

Detoks boyunca ilk günden itibaren yemeyi bırakacağımız bazı yiyecekler var elbette. Bu yasaklı yiyecekler listesinde bulunanlar bizim enerjimizi sindirim için harcamamıza sebep olurken vücudumuzda da bazı alerjik reaksiyona sebep olabilen detoksu aksi yönde etkileyen yiyecek ve içeceklerdir. Basit karbonhidrat yerine bütün sebzelerde ve meyvelerde bulunan kompleks karbonhidratla besleneceğiz. Meyve miktarını bu süreçte minimal oranda tutmamız önemli. Kompleks de olsa şeker bu süreçte vücuda fazlaca girmemeli. Detoksun her gününde niyetimizi tekrar etmek ve detoks süresince vücudumuzun enerjiyi maksimum olarak arınmaya ayırması için ona destek olduğumuzu hatırlamak neyi niçin yaptığımızda kafamız karışırsa bizi tekrar niyetimizle hizalayacaktır. Sadece mevsiminde ve zirai ilaç kullanılmadan yetişen sebze ve meyveleri tercih ediyoruz. Yediğimiz yiyeceklerin taze olmasına, taze hazırlandığında yemeye de özen gösteriyoruz. Detoks sırasında tabağımızdaki yiyecekler her ne kadar faydalı yiyeceklerden oluşsa de porsiyonlarımızı çok büyük miktarlarda tutmuyoruz. Detoks boyunca bir ya da iki öğün besleniyoruz, üç öğün yemek yemiyor ve ara öğün diye bir konuyu da gündemimize almıyoruz. 

İçtiğimiz suyun filtre edilmiş bir içme su olmasına, oda ısısında olmasına ve buz dolabından su içmemeye de özen gösteriyoruz. Her gün bol bol su içmek detoks boyunca çok önemlidir. Vücudumuzdaki toksinlerin atımında böbreklerimiz de çok büyük görev üstlenir ve onların yorulup zorlanmadan bu süreci atlatmasına destek vermenin en iyi yolu bol su içmektir. Su içerken iki kuralımız var bu kurallar sadece detoks için değil bundan sonrası için de uygulandığında sindirimle ilgili birçok sorunu iyileştirme potansiyeline sahip kurallardır. Yemek yemeden yarım saat önce su içmeyi bırakıp, yemek esnasında da su içmiyoruz. Yemek esnasında midemizin yemekleri sindirmek için salgıladığı asit ve mide suyunun dengesini içme suyu ile bozarsak yiyeceklerin sindirimini etkilemiş oluruz. Reflü gibi pek çok mide ile ilgili şikayetler bu iki kurala uyulmaya başladıktan kısa süre sonra genellikle görülmezler. Su içme ile ilgili ikinci kuralımız da yemek yedikten 1.5-2 saat sonra yeniden su içmeye başlamaktır. Mideden yemeklerin bağırsağa inme süresinin sonunda su içmeye yeniden başlayabiliriz. 

Detoks boyunca güne erken başlıyor ve akşamları belli bir saatte uyumaya özen gösteriyoruz. Önceleri bunu saat kurarak yapabilirsiniz, detoks programında ilerledikçe akşamları uykunuzun artık belli bir saatte geldiğini ve sabahları alarmsız kendiliğinden uyandığınızı deneyimlemeye başlayacaksınız. Bedenimizin yoğun detoks saatleri olan sabah saatlerinde uyanık olmak, yalnızca biz uyurken gece karanlıkta salgılanan iyileşme ve onarma ile ilgili hormonlarının da tam olarak salgılanması için erken uyumak son derece önemli.

Vücudun sirkatiyen ritmine dönmesi için bu 21 günü fırsata çevirebilir alışkanlıklarımızı bu sayede dönüştürebiliriz. Sirkatiyen ritim konusuna ileride bölümde yer vereceğim.

 

Detoks Süresince Bedensel ve Zihinsel Aktiviteler

21 gün boyunca bedeni belirli aktivitelerle hareket ettirmek hem bu yönde alışkanlık geliştirmemiz için hem de toksinleri daha hızlı atabilmek için önemlidir. Her gün yapacağımız düzenli yürüyüşler bu anlamda bedenimizin aktif kalmasını sağlar. Yürüyüş yapmaya yeni başlıyorsak bunu alışkanlık haline getirmek son derece önemlidir. Yarım saat ve bir saat arası yapacağımız kendi nefes ritmimizdeki günlük yürüyüşler ayrıca bizi zinde tutar. Yürüyüşlerin yanına istenirse düzenli olmak kaydıyla başka egzersizler de eklenebilir. Yüzme de düzenli olarak yapılırsa yürüyüş yerine tercih edilebilir. Yürüyüşleri özellikle sabahın ilk saatlerinde yapmak enerjimizi arttırma ve detoksa yardımcı olması açısından önemlidir. Yürüyüş ya da sporu her gün aynı saatte yapmak, bunları alışkanlık edinme noktasında oldukça destekleyicidir.

Günlük olarak nefes ve meditasyon çalışmaları detoks boyunca bizi zihinsel ve ruhsal alanda da büyütüp, farkındalığımızı ve enerjimizi yükseltmede yardımcıdır. Kendimize ayırdığımız bu zamanlarda içimize dönerek bedensel ve zihinsel farkındalığımızda kalmak süreci olumlu yönde etkiler.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ev Yapımı Cildi Besleyen Krem Yapılışı

Beslenme deyince aklımıza, vücudumuza sadece oral yolla alınan besinlerin gelmesi doğal . Ancak cildimize de temas eden her şeyin derimiz tarafından emilip, kanımıza  karışması gibi bir gerçek var. İşte bu yüzden, ev temizliği, kişisel temizlik ve bakım ürünlerinde kimyasaldan arınmış doğal ürünlere yönelmediğimiz sürece tam anlamıyla doğal beslenmiş olamayız. El, yüz, vücut kremlerinde de bir sürü zararlı kimyasalın, boyanın, parfümün, raf ömrünü uzatan koruyucu katkı maddelerinin olduğunu  tahmin etmesi zor değil. Ufak bir araştırmayla kozmetikte kullanılan zehirlere kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Havalar soğumaya başlayınca ellerimin doğal nemini kaybettiğini ve cildimin kuruduğunu fark ettim. Evde kantaron yağı olduğu için, bir müddet kantaron yağı uyguladım ama pek bir faydası olmadı. Kantaron sıvı bir yağ olduğu için ciltte uzun süre kalmıyor. Ben de başladım kremleri araştırmaya. Güzel bir tarife ulaştım ama her zamanki gibi tarifi birebir uygulamak yerine kendime göre mo

Probiyotik Turşu Tarifi

Yazın probiyotik destek için küçük körpe salatalıklardan turşu yapmak istediğimde, mükemmel sonuç verecek doğru oranlı bir turşu tarifi aramaya başladım. Aklımda olan kendi yaptığım sirkelerle mis gibi ev turşusu yapmaktı. Hatta ön hazırlık olarak sirkemi bile yapıp hazırlamıştım. Nette turşu hakkında bilgileri okurken, okuduklarım tüm bildiğim doğruların aslında yanlış olduğunu, turşuyla ilgili bilmediğim ne kadar da çok şey olduğunu bana gösterdi, Meğer probiyotik olarak kurulan turşuya sirke, limon, limon tuzu ilave edilmezmiş. Gerçek probiyotik fermente turşular s adece sebzeler ve  kaya tuzu ile olurmuş. Bu şaşırtıcı bilgiye ulaşınca turşuya bakış açım değişti. Turşu için hazırladığım ev sirkelerini bir kenara koyup hemen fermente turşular yapmak için kolları sıvadım. Gerçek probiyotik turşu ile tanışmam böyle oldu. Yaptığım turşular  sadece doğal, sağlıklı, probiyotik ve fermente olmakla kalmadı aynı zamanda şimdiye kadar yediğim en lezzetli turşular oldu. Turşu t

Doğal Fermente Elma Sirkesi

Evde sirke yapmak,bir kere başlayınca vazgeçemeyeceğiniz bir hobi gibi aslında. Sirke yapmanın mantığını anlayıp, bir kaç başarılı deneme de gerçekleştirince her mevsimde, elinize geçen her meyveyle yapabileceğiniz bu doğal sağlık iksirinin yapılışı aslında çok kolay. Bir kaç püf noktasını bilmek ve her fermente gıda gibi biraz sabırlı olmak sirke yapmanın altın kurallarından. Marketler sirke doluyken, hele ki bu kadar ucuzken neden kendimi yorup evde yapmak için uğraşayım ki diyorsanız, buyurun aşağıda yazılanlara bir göz atın. Endüstriyel üretimle yapılan sirkeler saatler içerisinde olurken, geçirdikleri süreç fermantasyon değil, rafinasyondur. Oysa sirke fermente  bir gıdadır, en azından öyle olması gerekir. En basit ev sirkesinin oluşması bile 2-3 ay vakit alır. Sağlık için faydalı olan sirke sizce hangisi?