Ana içeriğe atla

Ağaç, toprak, kül, kömür, bitki, hayvan ve diğer; “Yaşayan Her şey”


23.06.2021
Sonsuz doğa döngüsünün bir parçası insan. Doğada her şey bir döngü içerisinde birbiriyle besleniyor. Besin zincirinin en tepesinde ise toprak var. Her şey ondan geliyor ve ona dönüyor. Toprak bitkiyi, hayvanı ve insanı besliyor. İnsanlık tarihinden daha eski doğa anamız. İnsan tüm öğretileri, bilgileri ondan öğrendi. Onunla yan yana, onunla birlikte hareket ederek yaşamını idame ettirdi. Hastalanınca doğada şifasını buldu. Acıktı, doğadan beslendi. Tarımı, hayvancılığı buldu. Hepsi doğada hazırdı zaten. İnsan bunları lehine kullanmayı öğrendi yalnızca. Hiçbir şeyi icat etmedi. Mevcut olanı buldu.

Sonra ne mi oldu?

İnsan teknolojiyi buldu. Buldu ve onu bulunca doğayı unuttu. Teknolojiyi doğayla birlikte kullanmadı, doğaya karşı kullandı ve insan unuttu.

İnsan -insanlığını unuttu-. Bu cümlemden şu anlaşılmasın, insanlıktan çıktı, kötü oldu demiyorum. Bak çok net bir cümle kuruyorum, “insan insanlığını unuttu”. Nokta...

Tıpkı hayvan, bitki ya da yaşayan her canlı gibi doğuştan gelen bazı bilgi, beceri, sezgisel anlayış ve doğal olarak bilme halini unuttu. Doğaya karşı kullanılan teknolojiden insan mağlup çıktı. Doğa tüm canlılardan esirgemediği, herkese bol bol verdiği bilgi ve bilgeliği insandan aldı. İnsan doğaya ihanet etti çünkü.

İnsan doğanın dışına atıldı. Doğanın dışında kalmanın bu denli kalıcı bir hafıza kaybına neden olacağını bilmiyordu. Yaşayabilirim sanıyordu. Tüm yaşayanları karşısına alarak. Yapması gereken şey çok basitti oysa. Yaşayan her şeyi yanına alması ve döngünün bir parçası olması gerekiyordu.

Herkesin dilinde son günlerde “sürdürülebilirlik” kelimesi var. Sürdürülebilirlik nasıl olursa olur dersiniz? Ben cevaplayayım mı? Doğal olursa, doğayla iç içe ve birleşik, doğa destek verirse ancak mümkün. Teknoloji doğaya karşı kullanıldığı müddetçe sürdürülemez asla. Artık bunu fark etmiş olmalıyız değil mi? Ne demişler “bir musibet, bin nasihatten evladır” İki yıla yaklaştı doğanın musibetinin son noktasını tüm dünya insanları yaşayalı. O yüzden dillere pelesenk oldu bu kelime zaten. Öncesinde bizim sektör ve benzer sektörlerin kelimesi olan bu nadide kelime şimdilerde her yerde duyulan günlük bir kelime oldu hepimiz için.

Ağaç ne yapması gerektiğini biliyor, ondan beklenen ağaç olması ve o da koşullar elverişliyse en iyi ağaç olabiliyor. Tavuk yumurtlaması gerektiğini ve koşullar elverişliyse en iyi yumurtayı vermeyi de biliyor, civcivleri için kuluçkada yatmayı onları yılandan hatta aslandan korumayı da biliyor. Nereden biliyor bunları, bunların eğitimini mi alıyor, annesi mi ona öğretiyor? “Hayır iç güdüsel” dediğinizi duyar gibiyim. Bizim insan olarak iç güdülerimize ne oldu peki? Neden bize öğretilmeyen ve ezberletilmeyen hiçbir şeyi bilmiyoruz? Bilme hali ezberle olmaz oysa, doğaldır. İnsan hamile kalınca kursa gidiyor, anne ya da baba olunca ne yapması gerektiğini bilmediği için eğitim alıyor. Bunlar en basit örnekler. İnsanlığın da eğitimi var mı sahi? Hayır yok. İnsan olmayı öğrenemezsiniz, zaten bilirsiniz. Bilmiyorsanız eğer hatırlayın. Nasıl mı? Doğaya çevirin yüzünüzü, o size hatırlatacak her şeyi. Siz de şaşıracaksınız hatırladıklarınız karşısında. Nasıl boş geçmiş yıllar fark edince belki üzüleceksiniz ve hatırlamanın mutluluğuna şükredeceksiniz. 

İnsan olarak insanlığımızı bilmemiz gerekirdi ama doğadan kovulduk.

Cennetten kovulduğumuz yetmezmiş gibi…

Doğa ile barışıp, yeni bir sayfa açmalı insan, aksi artık mümkün değil ve SÜRDÜRÜLEMEZ!


Ferda Uslu


Dipnot: Fotoğraflar Finlandiya'da yaşayan oğlum Mustafa Enes'e aittir. Tıpkı 2015 yılında blog ana sayfamda bulunan (en üstteki blog fotoğrafı), kuruttuğum limonların fotoğraflarını çektiği gibi, ki ilk logomdu o fotoğraf da. Eski okuyucumsan hatırlarsın ilk logomu :)
Bu güzellikleri seninle de paylaşmak istedim. Kendisi doğanın hayranı olarak sürekli onu fotoğraflar.






Yorumlar

  1. Thank you for sharing useful information with us. please keep sharing like this. And if you are searching a unique and Top University in India, Colleges discovery platform, which connects students or working professionals with Universities/colleges, at the same time offering information about colleges, courses, entrance exam details, admission notifications, scholarships, and all related topics. Please visit below links:


    Top Law Institutes and Colleges in Delhi

    Top Engineering Institutes and Colleges in Gurgaon

    career opportunities and jobs after BCA

    Top Medical Institutes and Colleges in Gurgaon

    Top Management Institutes and Colleges in Delhi-NCR

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

İlgili Diğer Yayınlar

Rafine Şekersiz Siyez Keki

Rafine şeker kullanmadan en eski un olan 10 bin yıllık unla, siyez unuyla kek yapalım mı? Rafine şeker yerine ne kullanmak lazım. Sunni tatlandırıcılar da en az şeker kadar zararlıyken geriye ne kalıyor?  Ya bal ve pekmez. Bal ısıyla temas edince toksik etki yaratıyor. Pekmezde zaten çok uzun süre kaynatılarak yapıldığı için bu etki maalesef mevcut. En iyisi soğuk sıkım pekmezler tüketmek. Aranırsa bulunuyor. Pekmezi de ısıya dayanıksız olması yüzünden kullanmıyorum pişirilecek tariflerde. Geriye şeker yerine kullanabileceğim çok fazla da seçenek kalmadı. Meyvenin kendi şekeri dışında.  Tatlandırıcı için olgun muz ve kuru dut kullandım. Hurma ya da kuru üzüm, gün kurusu kayısı da kullanılabilir. Fermente mutfağımda kullanılmayan malzemeler; Rafine tuz, Rafine şeker, Rafine endüstriyel un (organik ve tam buğday unu da olsa kullanmıyorum) Kabartma tozu, Şekerli vanilin, Kakao (yalnızca ham kakao kullanıyorum) Zeytin yağı, Hindistan cevizi yağı  ve tereyağ...

Kitap- Ferda Uslu İçindekiler

  Kitap- Ferda Uslu  Fermantasyon ile Dönüşüm Sanatı İleri dönüşüm Sanatı Fermantasyon Bu kitap, 07.07.2023 Yılında Ferda Uslu tarafından kaleme alınmıştır. Kitabın tüm hakları yazara aittir. Kitap sadece ferdauslu.net kişisel blogda djital olarak yayınlanmıştır. Bu bölümden başlayarak tamamına bu blogdan ulaşılabilir. Kitabın baskılı yayını yoktur. Kitapta anlatılan her şey yazarın kişisel yaşam deneyimine dayanmaktadır, hiçbir sağlık iddası yoktur. Djital yayın tarihi; 25.11.2024 İletişim  ferdauslu@fermentemutfagim.com fermentemutfagim.com telefon 0850 255 44 11 Giriş Ferda Uslu  Kimdir? İçindekiler 1.Bölüm   Fermantasyon Nedir?   -Bilinen En Eski Gıda Koruma Tekniği Fermantasyon -Probiyotik- Prebiyotik ve Simbiyotik Kavramları -İleri Dönüşüm Sanatı Fermantasyon   -Mikro Evrenden Makro Evrene Sonsuz Dönüşüm -Bağırsaklar, Zihin ve Ruh -Die of iyileşme Sendromu -Ağız ve Cilt Florası -Kadim Şifa Kaynağı Fermantasyon -Sonsuz İyileşme Gücü  

Ev Yapımı Cildi Besleyen Krem Yapılışı

Beslenme deyince aklımıza, vücudumuza sadece oral yolla alınan besinlerin gelmesi doğal . Ancak cildimize de temas eden her şeyin derimiz tarafından emilip, kanımıza  karışması gibi bir gerçek var. İşte bu yüzden, ev temizliği, kişisel temizlik ve bakım ürünlerinde kimyasaldan arınmış doğal ürünlere yönelmediğimiz sürece tam anlamıyla doğal beslenmiş olamayız. El, yüz, vücut kremlerinde de bir sürü zararlı kimyasalın, boyanın, parfümün, raf ömrünü uzatan koruyucu katkı maddelerinin olduğunu  tahmin etmesi zor değil. Ufak bir araştırmayla kozmetikte kullanılan zehirlere kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Havalar soğumaya başlayınca ellerimin doğal nemini kaybettiğini ve cildimin kuruduğunu fark ettim. Evde kantaron yağı olduğu için, bir müddet kantaron yağı uyguladım ama pek bir faydası olmadı. Kantaron sıvı bir yağ olduğu için ciltte uzun süre kalmıyor. Ben de başladım kremleri araştırmaya. Güzel bir tarife ulaştım ama her zamanki gibi tarifi birebir uygulamak yerine kendim...