Ana içeriğe atla

Hasta Değil Susuzsunuz


Su hayat kaynağımız, susuz yaşam mümkün değil.
Su sadece yaralı değil, doğanın en basit, en etkili ve en güvenli ilacı. Dr. F. Batmanghelıdj "hasta değil susuzsunuz" diyor "Su" isimli kitabında.
İranlı Dr. F. Batmanghelıdj sadece su ile tedavi ettiği hastalarını ve bilimsel çalışmaları ışığında yazdığı kitabında suyu en iyi anlatanlardan.
Susuzluğun pek çok hastalığın aslında ana sebebi olduğunu kitabında çok derin anlatan dr. Batmanghelıdj, kitabında su ile tedavi ettiği hastalarının hikayelerinden de bahsediyor.

Çay, kahve, alkol ya da hazır içeceklerin suyun yerini tutacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu içeceklerin içinde su olduğu doğru ancak birçoğu kafein gibi su tutan maddeler içerir. Bu maddeler yalnızca içinde çözündükleri suyun vücut tarafından kullanılmasına engel olmakla kalmayıp, vücut depolarından da su alırlar. Kahve çay alkol, ya da diğer hazır içecekleri içtiğimizde vücudunuz içtiğiniz sıvı miktarından çok su kaybeder. Bu içecekleri içtikten sonra idrar miktarınızı ölçerseniz, bunun içilen sıvıdan daha fazla olduğu görülecektir. Ayrıca sıcak içecekler içildikten sonra içeriden ısınan vücut kendini soğutmak için terleme yoluyla derideki gözeneklerden de su kaybeder.


Vücudun her gün suya gereksiniminin 46 nedeni

Kitapta 46 sını da bulabileceğiniz nedenlerden sadece 10 tanesi şöyle;

  • Hücre yapısındaki maddeleri birbirine bağlayan yapıştırıcıdır.
  • DNA hasarını önler ve onarım mekanizmalarının daha iyi çalışmasına yardımcı olur, böylece üretilen anormal DNA sayısı azalır.
  • Bağışıklık sisteminin (bütün mekanizmalarının) merkezi olan kemik iliğinde, bu sistemi kanser de dahil olmak üzere, çeşitli hastalıklara karşı güçlendirir.
  • Su bütün besinlerin vitamin ve minerallerin temel çözücüsüdür. Vücutta besinleri küçük parçalara ayırır, sindirimlerinde ve son metebolik aşamalarında görev yapar.
  • Hücreye ulaşan su o hücreye oksijen verir ve atık gazları vücuttan atmaları için akciğere taşır.
  • Kalp krizi ve felce karşı koruyucudur.
  • Kalp ve beyin damarlarında pıhtılaşmayı önler.
  • Stres, depresyon ve gerginliğin hafiflemesinde yardımcı olur.
  • Vücutta enfeksiyon ve kanser hücrelerinin geliştiği bölgelerde çok etkilidir.
  • Kilo vermenin en iyi yolu su içmektir.


Yeni tanınan susuzluk algılaması

Aşağıdakilerin bir kısmı "fizyolojik bozukluk" olarak tanımlanır, ancak bunlar kitapta dehidrasyon belirtisi bulgular olarak geçiyor.


  • Nedensiz yorgunluk
  • Yüz kızarması
  • Sinirlilik ve nedensiz öfke
  • Endişe
  • Keyifsizlik ve yetersizlik duygusu
  • Depresyon
  • Baş ağrısı
  • Uykusuzluk
  • Dikkat dağınıklığı
  • Kahve, çay, kolalı içeceklere aşırı düşkünlük
  • Nefes sorunu (akciğer iltihaplanması vs. olmaksızın)

 Kitapta yukarıda geçen her bir madde irdelenmiş ve açıklanmış.


  • Astım
  • Alerji
  • Hipertansiyon
  • Kabızlık
  • Tip 2 Diyabet
  • Bağışıklık sistemi hastalıkları


Yukarıdaki rahatsızlıkların hepsi vücudun bölgesel veya genel su yetersizliğiyle birlikte kimyasal değişikliklere bağlı olarak çürüme başlangıcının belirtileridir deniyor ve başlıklar da konu konu uzunca anlatılıyor.


Vücudun acil su gereksinimi

Vücutta üçüncü bölgesel dehidrasyon (susuzluk)belirtisi ağrıdır. Vücut ivedi su gereksinimini, eriğe benzeyen hücrelerin kuru eriğe dönüşmesini  ve susuzluğun ona geri dönüşü olmayan hasarlar vermesini beklemeden çeşitli ağrılarla gösterir. Yeni yeni anlaşılmaya başlanan bu ağrılar susuzluk belirtisidir.
Dehidirasyonun derecesine ve güçlü bir su akımı tarafından temizlenmediği için hücre içinde biriken asidin yerine bağlı olarak aşağıda verilen tipik sağlık sorunları çıkar.

  • Mide ekşimesi
  • Dispepsiye bağlı mide ağrısı
  • Göğüsağrısı
  • Bel ağrısı
  • Romatizmal eklem ağrısı, ankiloz spondilit (omurga ve çevresindeki eklemlerde yangı)
  • Migren ağrısı
  • Kolit ağrısı
  • Romatizmalı dokularda ağrı
  • Gebelikte sabah bulantısı
  • Bulimia (anormal yeme alışkanlıkları)

Yukarıda sayılan maddeleri de tek tek inceleyen kitap gerçekten bir kaç cümle ile özetlenemeyecek kadar derin anlatımlar içeren, su hakkında insanı derinden düşündüren ve ezber bozan niteliğinde.

Vücut normal fizyolojik işlevlerini sürdürmek için her 24 saat 40 bin bardağa eş değer suyu sistemlerinde dönüştürür. Bunu yaşamı boyunca her gün yapar. "Su metabolizmasındaki dönüşüm süreci" içinde çevresel koşullara bağlı olarak, vücutta her gün yaklaşık 6-10 bardak su kaybı olur. Bu kaybın yerine koyulması zorunludur.

Herkesten farklı olduğunuzu ve vücudunuzun bu miktarda suya gereksinim duymadığını düşünürseniz büyük bir hata yaparsınız. Vücut önemli işleri için toplam su içeriğinin 6-8 bardağa eş değer miktarını kullanır. Be nedenle günde en az 8-10 bardak suya gereksinim duyar. Günlük su tüketimi 220 ya da 440 ml lik parçalarda alınmalıdır.

Son olarak su içme kuralları


  • Su yemekten 30 dakika önce içilmelidir. Bu özellikle gastrit, duodrenit, mide ekşimesi, peptik ülser, kolit ya da gaz sorunu olanlarda sindirim sistemini, sindirim sürecine hazırlar.
  • Yemekten 2.5 saat sonra içilen su sindirim sürecini tamamlar ve besinlerin yıkımıyla olan dehidrasyona engel olur.
  • Sabah kalkar kalkmaz ilk önce su içilmelidir.
  • Spordan önce su içilmelidir.

Vücudun suya gereksinimi vardır. Hiçbir şey onun yerini tutamaz. Kahve, çay, gazlı ve alkollü içecekler, hatta süt ve meyve suları bile bize suyun verdiklerini veremez.

Mineraller yaşam için gereklidir

Potasyum, kalsiyum, magnezyum ve çinko hücre içindeki su miktarını düzenleyen başlıca minerallerdir. Hücre içinde geçişme basıncını dengeler ve hücrelerin iyi çalışmasına yardım ederler.
Doğal fermantasyon yöntemi ile elde edilmiş ve pastörize edilmemiş çiğ bir sirkede yapıldığı meyveden gelen pek çok vitamin ve demir, kalsiyum, bakır, florin, fosfor, manganez, magnezyum, sülfür, sodyum ve klorin bulunmaktadır.


Ev yapımı vitamin ve mineralli su

Malzemeler

Büyük bir su kabı (cam,seramik,toprak olabilir)
Ev yapımı çiğ doğal fermantasyon meyve sirkesi (elma, çilek, vişne, incir, şeftali, kavun, karpuz, vs..)
Bir kaç dilim mevsim meyvesi (organik)
Bir kaç dilim limon, kabuğuyla birlikte (organik)
Bir dal taze nane



Yapılışı

Ben bu tarifi hazırlarken;
Vişne sirkesi, şeftali dilimleri, limon dilimleri ve 1 dal taze nane kullandım, bir de tabii ki içme suyu.
Tüm meyvelerin mutlaka ilaçsız olması gerekiyor. Peptisist barındıran meyvelerden fayda değil zarar elde edeceğimiz ayrıntısını göz önünde bulundurmak şart.
Ben 3 lt kadar suya yarım çay bardağı doğal fermente vişne sirkesi ekledim. Suya sadece rengini vermedi vişne tadını da suyu içerken alabiliyorsunuz.
Bu karışımı sabahtan hazırlayıp yatana kadar içebildiğiniz ölçüde için. Yani bir ölçüsü yok. Bol bol içilebilir. Bunun dışında suyu eksildikçe üzerine içme suyu ve sirke ilavesi yapın. İkinci gün de aynı meyvelerin üzerine sirkeli su ilavesiyle içilmeye devam edilebilir. sonrasında içindeki meyvelerde sirkeleşme başlayacağından tadı rahatsız edici olabilir, değiştirebilirsiniz.
Yazıya son verirken beslenmenin ve bedenimizin bir bütün olduğunu unutmamak ve yediğimiz, içtiğimiz gıda ve içecekler kadar neler yemediğimizin de çok büyük öneminin olduğunun altını çizmek istiyorum.

Online sipariş vermek için sitemizi ziyaret edebilirsiniz. https://www.fermentemutfagim.com/





Yorumlar

  1. Teşekkür ederim, ilham verici bir blogunuz var. Özellikle allerjilerinizin ve migreninizin nasıl bittiğine dair daha detaylı bir blog yazarsanız çok mutlu olurum. Ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  2. Ben sizi daha evvel Nasıl keşfetmedim kendime kızıyorum. :) bloğunuz çok güzel, özellikle sabun yapımı konusunda. Bir türlü cesaret edemiyordum başlamaya, bu akşam başlayacağım sayenizde.

    YanıtlaSil
  3. Ben sayenizde limon sirkesi yaptım, bu suya limon sirkesi eklesem olur değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olur tabi. ancak limon sirkesini kabuklardan yaptıysanız benim tarifim üzre, tadı acı olacaktır. Acılık dışında sakıncası yok. Ben acılık sebebiyle o sirkeyi yalnızca temizlik için kullanıyorum.

      Sil
  4. Ben sizi yeni takip etmeye bsşladım ama çoğu tarifinizi yaptım kullanıyırum ve çok memnunum. Trşekkür ediyorum paylaşımlarınız için. Hassasiyetlerinizlede çok güven veriyorsunuz. Filtrelenmiş su kullandığınızı döylüyorsunuz kullandığınız cihaz markası nedir memnunmusunuz? Bu konuda yardımcı olursanız memnun olurum.

    YanıtlaSil
  5. Kullandığınız cihazın markasını söyler misiniz? Sudaki mineralleri filtre etmediğinden emin misiniz? Tabi sudaki kimyasallardan önemli teşekkürler şimdiden.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

İlgili Diğer Yayınlar

Rafine Şekersiz Siyez Keki

Rafine şeker kullanmadan en eski un olan 10 bin yıllık unla, siyez unuyla kek yapalım mı? Rafine şeker yerine ne kullanmak lazım. Sunni tatlandırıcılar da en az şeker kadar zararlıyken geriye ne kalıyor?  Ya bal ve pekmez. Bal ısıyla temas edince toksik etki yaratıyor. Pekmezde zaten çok uzun süre kaynatılarak yapıldığı için bu etki maalesef mevcut. En iyisi soğuk sıkım pekmezler tüketmek. Aranırsa bulunuyor. Pekmezi de ısıya dayanıksız olması yüzünden kullanmıyorum pişirilecek tariflerde. Geriye şeker yerine kullanabileceğim çok fazla da seçenek kalmadı. Meyvenin kendi şekeri dışında.  Tatlandırıcı için olgun muz ve kuru dut kullandım. Hurma ya da kuru üzüm, gün kurusu kayısı da kullanılabilir. Fermente mutfağımda kullanılmayan malzemeler; Rafine tuz, Rafine şeker, Rafine endüstriyel un (organik ve tam buğday unu da olsa kullanmıyorum) Kabartma tozu, Şekerli vanilin, Kakao (yalnızca ham kakao kullanıyorum) Zeytin yağı, Hindistan cevizi yağı  ve tereyağ...

Kitap- Ferda Uslu İçindekiler

  Kitap- Ferda Uslu  Fermantasyon ile Dönüşüm Sanatı İleri dönüşüm Sanatı Fermantasyon Bu kitap, 07.07.2023 Yılında Ferda Uslu tarafından kaleme alınmıştır. Kitabın tüm hakları yazara aittir. Kitap sadece ferdauslu.net kişisel blogda djital olarak yayınlanmıştır. Bu bölümden başlayarak tamamına bu blogdan ulaşılabilir. Kitabın baskılı yayını yoktur. Kitapta anlatılan her şey yazarın kişisel yaşam deneyimine dayanmaktadır, hiçbir sağlık iddası yoktur. Djital yayın tarihi; 25.11.2024 İletişim  ferdauslu@fermentemutfagim.com fermentemutfagim.com telefon 0850 255 44 11 Giriş Ferda Uslu  Kimdir? İçindekiler 1.Bölüm   Fermantasyon Nedir?   -Bilinen En Eski Gıda Koruma Tekniği Fermantasyon -Probiyotik- Prebiyotik ve Simbiyotik Kavramları -İleri Dönüşüm Sanatı Fermantasyon   -Mikro Evrenden Makro Evrene Sonsuz Dönüşüm -Bağırsaklar, Zihin ve Ruh -Die of iyileşme Sendromu -Ağız ve Cilt Florası -Kadim Şifa Kaynağı Fermantasyon -Sonsuz İyileşme Gücü  

7/5 Fermente Temizlik 3

  Fermantasyon ile Dönüşüm Sanatı İleri Dönüşüm Sanatı Fermantasyon 7. Bölüm 5. Kısım Bokashi Fermantasyonu İlk iş olarak, organik atıkları kapalı küçük bir kovada biriktirmekle işe başlıyoruz. Mutfağa yemek yapmak ya da bir şeyler hazırlamak için her girdiğinizde, sebze meyve kabukları ve çekirdekleri, çay ve kahve telveleri, armudun sapı, üzümün çöpü, yani organik atık sınıfına giren ne varsa atmayıp, bokashi yapmak için mutfakta bir gün boyunca kapaklı bir kovada biriktirin. Bu birikintinin sulu olmaması için çöplerinizi sularından süzerek kovaya atın. Biriken atık kovasının içindekileri günde bir kez bokashi kovasına dolduracağız. Bokashi kovasının kapağını her atıkta açmıyoruz, günde yalnızca bir kez açıyor böylece hava ile temasını en aza indiriyoruz ki fermantasyon sağlıklı olarak devam edebilsin.  Bu yüzden atıkları gün boyunca ayrı bir kapta biriktirmek işin ilk adımı.   İkinci aşamada, ağzı sıkıca kapanabilen, altı musluklu ve içi süzgeçli bir kova edinin, ya da...