Ana içeriğe atla

Evde Sade Yağ (ghee) Yapımı




 Evde Sade Yağ (ghee) Yapımı
“Yedikleriniz ilacınız, ilacınız yedikleriniz olsun” demiş Hipokrat. Bu sözden yola çıkarak yediğimiz tüm besinleri belli sağlık çerçevesi içerisinde hazırlayıp tüketmek, bu besinlerin sağlıklı kaynaklardan geldiğine de emin olmak zorundayız.
İlaçsız ve doktorsuz, sağlıklı bir hayat için tek düsturumuz yukarıda bahsi geçen Hipokrat'ın sözüdür.

Neden Ghee?

Ghee yağı tereyağının saflaştırılmış ve sadeleştirilmiş halidir. 
Saf ghee;
Laktoz, kazain ya da oksitlenmiş kollestrol içermez.
Ghee (clarified butter), tereyağının içinde bulunan nemin çıkarıldığı için çok dayanıklıdır. Isıtıldığında, normal tereyağ gibi köpürmeyen yanmayan tortu oluşturmayan bir yağdır.


Ghee’nin Fiziksel ve Zihinsel Faydaları

Hindistan'da ilaç olarak da kullanılan Ghee yağının kısaca faydaları şöyle;

1-Yüksek Yanma Isısına Sahiptir
Ghee’nin yani arıtılmış tereyağının yanma derecesi 250 °C’dir. Ghee ile rahatlıkla yemek pişirebilirsiniz.

2-Kolay Bozulmaz
Ghee kolay bozulmadığı için buzdolabına koymaya gerek yoktur.

3-Süte Duyarlı Olanlar da Tüketebilir
Ghee tereyağından yapılır ancak arıtılma sırasında içeriğindeki kazein ayrıştırıldığı için süt ürünlerine alerjisi ve duyarlılığı olanlar rahatlıkla tüketebilirler.

4-Yağda Eriyebilen Vitaminler İçerir
Ghee, yağda eriyen A ve E vitaminlerince çok zengindir.


5-K2 ve CLA bakımından Zengindir
Ghee yaparken kullandığınız tereyağı doğal ise, K2 ve CLA gibi antioksidanlar içerir.

6-Enerji Kazanımı
Ghee orta zincirli yağ asitleri yönünden çok zengindir. Bu yağ asitleri karaciğerde doğrudan absorbe edilirler ve enerji olarak yakılırlar. Ghee, kalıcı enerji sağlamak için egzersiz yapanlarca kullanılabilir.

7-Kilo Kaybı
Orta zincirli yağ asitlerinden elde edilen enerjiyle, sistemdeki diğer yağların yakımı kolaylaşır ve kilo verilmesi sağlanır.

8-Sağlıklı Sindirim Yolu ve Bağırsak Duvarı
Ghee diğer yağların aksine, kısa zincirli bir yağ asidi olan bütirik asit yönünden zengindir. Faydalı bağırsak bakterileri, lifi bütirik asite dönüştürürler ve bu asidi enerji ve bağırsak duvarı koruyucusu olarak kullanırlar. Ghee tüketerek bütirik asidi doğrudan almak çok daha iyidir. Araştırmalar, sağlıklı sindirim yolu olmayan kişilerin bütirik asit eksikliği olduğunu göstermektedir.

9-Sağlıklı Bağışıklık Sistemi
Yeteli oranda bütirik asit üretimi, bağırsaktaki öldürücü T hücrelerini destekler ve böylelikle bağışıklık sistemimiz güçlenmiş olur. Öldürücü T hücreleri; antijenler gösteren belirli hücreleri hedef alıp, yok eden bağışıklık destekleyicisi sitotoksik hücrelerdir.

10- Anti Enflamasyon ve Anti Kanser
Bütirit asit besin destekleri ve bütirit lavmanlar, ülseratif kolit gibi iltihaplı bağırsak hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.
Ayurveda hekimleri, yüzyıllardır Ghee lavmanlarını iltihap tedavilerinde kullanmaktadırlar.

11-Daha Dengeli Sindirim
Ghee, mide asidi salgısını dengeler. Böylece sindirim süreci daha sağlıklı olur. Daha iyi sindirim, daha iyi bir sağlık belirtisidir.


12-Baharatlarınızı Ghee’de Kavurmak
Baharatların iyileştirici gücü Ghee ile açığa çıkmakta ve bedenimizde ihtiyacı olan yere ulaşmaktadır. Baharatlarınızı Ghee ile kavurduktan sonra yemeklerinize ekleyebilirsiniz…

Evde probiyotik yayık tereyağı yapılışını bir önceki yazıda anlatmıştım. Tarif için başlığa yıklayın.
Şimdi hazırladığımız yayık tere yağını saflaştırıp Ghee yağı elde edeceğiz. Bunun için hazırladığımız tereyağının 2 gün kadar buz dolabında dinlenmiş ve çok iyi yoğurulmuş olması gerekir.

Malzemeler

İstediğiniz kadar yayık tereyağı, ben 2.200 gr yayık tereyağı kullandım
Tabanı kalın bir tencere,
Cam kavanoz.





Yapılışı

Ev yapımı yayık tereyağını tabanı kalın bir tencereye alıp kısık ateşte arada bir karıştırarak yağı tamamen eritin.
Yağ eridikten sonra kaynamaya başlayacaktır. Buradaki en önemli püf noktası yağın asla yanmaması gerektiği, bu yüzden kısık ateşte hazırlamak ve başından hiç ayrılmamak çok önemli.
Yağ kaynamaya başladıktan sonra yağın miktarına göre kaynama süresi de değişiyor. Benim 2.200 gr yağım 1 saatten uzun ocakta kaldı. Bu aşamada üzerine biriken köpükler bir kevgirle alınır. Yağ altın sarısı bir renk aldığında ve tencerenin dibi görünmeye başladığında ghee olmuş demektir. Zamanlamadan çok bu kıstaslara dikkat etmek gerekir. 
gheenin olduğunu gösteren en önemli belirti, yağın bulanık görüntüden kurtulup şeffaf bir görünüm kazanmış olmasıdır.
Bu aşamada artık ocağın altı kapatılır, cam bir kavanoza süzgecin üzerine temiz bir tülbent serilerek yağ süzülerek doldurulur.




Oda sıcaklığında direk ısı ve güneşe maruz bırakmadan muhafaza edilir.
2.200 gr tereyağından çıkan ghee miktarı 1.500 gr oldu.
Üzerinden aldığınız köpükleri yemek yaparken ilave edip tüketebilirsiniz. Tencerenin dibinde kalan tortuları ise atınız.
Sade yağ (ghee) hazır.

Online sipariş vermek için sitemize ziyaret edebilirsiniz. https://www.fermentemutfagim.com/

Yorumlar

  1. Benim annem de böyle yapardı yani köyden aldığımız yağı böyle eritir ve altındaki kalan tortuyla bize poğça yapardı mis gibi çok lezzetli olurdu

    YanıtlaSil
  2. Benim annemde bu şekilde köyden aldığımız yağı eritir ve dibinde kalan tortuyla poğaça yapardı mis gibi lezzetli olurdu

    YanıtlaSil
  3. Benim kaimvalidemde böyle yapıyor altında kalan tortu kahvaltıda tüketiliyor

    YanıtlaSil
  4. Çok sevdim bu yöntemi,bozulmadan uzun süre dayanabiliyor ve kızartma yaparken yanmıyor çok sağlıklı

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

İlgili Diğer Yayınlar

Rafine Şekersiz Siyez Keki

Rafine şeker kullanmadan en eski un olan 10 bin yıllık unla, siyez unuyla kek yapalım mı? Rafine şeker yerine ne kullanmak lazım. Sunni tatlandırıcılar da en az şeker kadar zararlıyken geriye ne kalıyor?  Ya bal ve pekmez. Bal ısıyla temas edince toksik etki yaratıyor. Pekmezde zaten çok uzun süre kaynatılarak yapıldığı için bu etki maalesef mevcut. En iyisi soğuk sıkım pekmezler tüketmek. Aranırsa bulunuyor. Pekmezi de ısıya dayanıksız olması yüzünden kullanmıyorum pişirilecek tariflerde. Geriye şeker yerine kullanabileceğim çok fazla da seçenek kalmadı. Meyvenin kendi şekeri dışında.  Tatlandırıcı için olgun muz ve kuru dut kullandım. Hurma ya da kuru üzüm, gün kurusu kayısı da kullanılabilir. Fermente mutfağımda kullanılmayan malzemeler; Rafine tuz, Rafine şeker, Rafine endüstriyel un (organik ve tam buğday unu da olsa kullanmıyorum) Kabartma tozu, Şekerli vanilin, Kakao (yalnızca ham kakao kullanıyorum) Zeytin yağı, Hindistan cevizi yağı  ve tereyağ...

Kitap- Ferda Uslu İçindekiler

  Kitap- Ferda Uslu  Fermantasyon ile Dönüşüm Sanatı İleri dönüşüm Sanatı Fermantasyon Bu kitap, 07.07.2023 Yılında Ferda Uslu tarafından kaleme alınmıştır. Kitabın tüm hakları yazara aittir. Kitap sadece ferdauslu.net kişisel blogda djital olarak yayınlanmıştır. Bu bölümden başlayarak tamamına bu blogdan ulaşılabilir. Kitabın baskılı yayını yoktur. Kitapta anlatılan her şey yazarın kişisel yaşam deneyimine dayanmaktadır, hiçbir sağlık iddası yoktur. Djital yayın tarihi; 25.11.2024 İletişim  ferdauslu@fermentemutfagim.com fermentemutfagim.com telefon 0850 255 44 11 Giriş Ferda Uslu  Kimdir? İçindekiler 1.Bölüm   Fermantasyon Nedir?   -Bilinen En Eski Gıda Koruma Tekniği Fermantasyon -Probiyotik- Prebiyotik ve Simbiyotik Kavramları -İleri Dönüşüm Sanatı Fermantasyon   -Mikro Evrenden Makro Evrene Sonsuz Dönüşüm -Bağırsaklar, Zihin ve Ruh -Die of iyileşme Sendromu -Ağız ve Cilt Florası -Kadim Şifa Kaynağı Fermantasyon -Sonsuz İyileşme Gücü  

7/5 Fermente Temizlik 3

  Fermantasyon ile Dönüşüm Sanatı İleri Dönüşüm Sanatı Fermantasyon 7. Bölüm 5. Kısım Bokashi Fermantasyonu İlk iş olarak, organik atıkları kapalı küçük bir kovada biriktirmekle işe başlıyoruz. Mutfağa yemek yapmak ya da bir şeyler hazırlamak için her girdiğinizde, sebze meyve kabukları ve çekirdekleri, çay ve kahve telveleri, armudun sapı, üzümün çöpü, yani organik atık sınıfına giren ne varsa atmayıp, bokashi yapmak için mutfakta bir gün boyunca kapaklı bir kovada biriktirin. Bu birikintinin sulu olmaması için çöplerinizi sularından süzerek kovaya atın. Biriken atık kovasının içindekileri günde bir kez bokashi kovasına dolduracağız. Bokashi kovasının kapağını her atıkta açmıyoruz, günde yalnızca bir kez açıyor böylece hava ile temasını en aza indiriyoruz ki fermantasyon sağlıklı olarak devam edebilsin.  Bu yüzden atıkları gün boyunca ayrı bir kapta biriktirmek işin ilk adımı.   İkinci aşamada, ağzı sıkıca kapanabilen, altı musluklu ve içi süzgeçli bir kova edinin, ya da...